Dua, İslam inancında müminlerin birvasfı olduğu gibi aynı zamanda bır ibadettir.  Dua, bir ibadet olduğu için bütün Peygamberlerin hayatında ona rastlamaktayız.

-Hazreti Adem’in yasak ağaçtan meyve yemesinden sonra,
cennetten yeryuzüne indirilişinde,

-hazreti Nuh’un gemiyi yapmada ve insan neslini kurtarmada,

-Hazreti Musa’nın kızıl denizi geçmesinde, Firavuna karşı
tebliğinde,

Hz.Adem Ve Havva’nın Duasını oku

Hz.Nuh’un duasını oku

Hz.İbrahim’in Duasını oku

-Hazreti İsa’nın Peygamberliğini teyit etmek için mucize istemesinde,

– Ve son Peygamber Hazreti Muhammed’(s.a.v.)in hayatının
‘ birçok alanında Duanın önemini görebilmekteyiz. Öyle ki son
Peygamber Muhammed’(s.a.v.) “Dua ibadetin özüdür-iliğidir.”
Sözü ile duanın ibadet yönünü özetlemektedir.

Cennet Halkı, ihtiyacınız olan tüm konularda
sağlam kaynaklardan elde ettiğimiz ve büyüklerimizin yaptığı
ve tavsiye ettiği tüm duaları Sitemizde yayınlayacaktır.

dua etmenin faydaları-min

Dua konularına temel kaynak teşkil edecek mahiyette olan cennet halkı sitesidir.Çünkü bu
sitedeki tavsiye edilen duaların tamamı;

l-Kur’an-ı Kerim’den

2-Hadis kaynaklarından

3-Bilinen büyük Allah dostlarının eserlerinden hazırlanmaktadır. Bu nedenle herhangi bir yerde bulamadığınız bir dua konusunu bu sitede bulacaksınız.

Lakin duanın kabulü için maneviyatımızın da güçlü ve temiz olması gerekir. Kin’den, hasetten, yalandan… kısaca manevi kirlerden kalbimizi temizlememiz gerekirki duamız tesir göstersin ve kabul görsün.
Her zaman ve her şartta yüce mevlay’ya ellerimizi açıp yalvarmamız dahası göz pınarlarımızı akıtmak kalplerimizi yumuşatmamız gerekir.
Bunca uğraşa rağmen duamız kabul bulmuyorsa bile dua’dan geri durmamalıyız. Zira yüce Mevla dua’ya mutlaka karşılık vereceğini Kuran’ı Kerim’de bildirmektedir.

Bu dünyada insan bazen fakir bazen zengin bazen mutlu bazen sıkıntılı bazen hasta bazende sıhhatli olabilmektedir Bunun yanında insannın yaşam şartlarına ve felsefesine göre  bitmez istek ve ihtiyaçları olabilmektedir.

İşte bütün bu hallerde insan, yardım görecek halini arz edecek birisini ister. Böyle bir atmosferde insana manevi anlamda en yakın olan şüphesiz hallerin kendisine sununulduğu insana herkezden hatta insanın kendisinden de manen yakın olan Allah’tır.

Nitekim bu Kur’an-ı Kerim’de; “Allah, insan’a şah damarından daha yakındır.” Şeklinde ifade edilmiştir.

Ayetel Kürsi

Türkçe Okunuşu:

Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel Hayyul Kayyûm. Lâ te’huzuhü sinetün velâ nevmün. Lehü mâ fissemâvati vemâ fil ardi. Men zellezî yeşfe’u indehü illâ biiznihi, ya’lemu ma beyne eydîhim ve ma halfehum, velâ yuhîtûne bi şey’in min ilmihi illâ bimâ şâe, vesi’a kürsiyyühüssemavâti vel arde velâ yeûduhü hifzuhumâ ve hüvel Aliyyül Azîm.

Türkçe Anlamı:

Allah, O bir Allah’dır ki, kendinden başka hiçbir ilâh yoktur. O ezelî ve ebedî hayât ile bizâtihi diridir. Bakidir.

Zât ve kemâl sıfatları ile yaratıkların bütün işlerinde hâkim ve kaimdir. Onu ne bir dalgınlık tutar, ne de bir uyku. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nuhdur. O’nun izni olmadıkça katında kim şefaat edebilir. O bütün varlıkların önlerinde ve arkalarındaki gizli ve âşikâre her şeyini bilir. Onlar ise Allah’ın dilediği kadarından başka, ilâhi ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri çevrelemiş, kaplamıştır. Gökleri ve yeri korumak, gözetmek, O’na zorluk ve ağırlık vermez. O çok yüce, çok büyüktür.

Açıklama:

Peygamberimiz buyuruyor:

“Bir mü’in in bir iş için evden çıkarken âyet el kürsîyi okuyup çıkarsa, yahut uzak bir yere giderse, düşmandan veya hırsızdan korkarsa Cenab-ı Hak bin melek gönderir, her türlü belâ ve âfetlerden muhafaza eder. Kim ki namazın arkasından âyetel kürsîyi okursa bütün musibetlerden emin olur. ” Muradın husulü için okunur, her işe başlanınca okunur.

Âyetel Kürsî, Kur’an âyetlerinin en büyüğüdür. Mübarek duâlardan, en feyizlilerindendir.

Ayetel Kürsi’nin Fazileti

“Allah (O Allah’tır ki) kendinden başka hiçbir ilâh yoktur. Daima diridir. Zâtiyle ve kemâliyle kâimdir. Yarattıklarının her an tedbir ü hıfzında yegâne hâkimdir. Her şey onunla kâimdir. O’nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi O’nun. O’nun izni olmadıkça nezdinde şefaat edecek kimmiş? O, (yarattıklarının) önlerindekini, ar-kalarındakini (yaptıklarını, yapacaklarını, bildiklerini, bilmediklerini, açıkladıklarını, gizlediklerini, dünyalarını, âhiretlerini, hülasa herşeyini) bilir. (Mahlukatı) O’nun ilminden yalnız kendisinin dilediğinden başka hiçbir şeyi (kabil değil) kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri (kucaklamıştır, o kadar) vâsi’dir. Bunların nigehbânlığı O’na ağır da gelmez. O çok yüce, çok büyüktür.“ (42) Bakara, 255

Âyetel Kürsî, âyetler içerisinde en muazzam bir âyettir. Düşmanın şerrinden kurtulmak ve zamanın fitnelerinden sakınmak için okunacak yegâne bir duâdır. Ayrıca bir muradın meydana gelmesi için bir dileğin kabul olması için manevi bir silahtır. Yerde ve gökte olan melekler, bunu okuyanla beraber onlar da okurlar ve kulun muradı istikametinde Cenab-ı Hakka duâ ve niyaz ederler. Hapishanede, çile çekilen yerlerde okunması da tavsiye edilmektedir. Onun için her namaz teşbihinden önce bu Âyetel Kürsî okunmaktadır.

Türkçe Okunuşu:

Rabbenâ tegabbel minnâ. inneke entessemiul alîm.

Türkçe Anlamı:

Ey Rabbimiz! Bizden (yaptığımızı) kabul buyur. Şüphesiz sen (bizi hakkıyla) işiten ve bilensin.

Fazileti:

Bu duâ Hz. İbrahim aleyhisselâm tarafından yapılmıştır. O büyük insanın Kur’an yolu ile bize tâlim ettirilen bir hayli duâları vardır. Bu duâyı Beytullah’ın temellerini yerden kaldırdıkları zaman yapmıştır. Bu duâsına oğlu Hz. İsmail de katılmıştır. Oğlunun Hz. İbrahim’e Beytullah’ın yapılmasında büyük yardımları dokunmuştur. Yapının taşını ve çamurunu taşımıştır. Kâbe, daha önceden mevcut bulunan temelleri üzerine kurulmuş ve yükseltilmiştir. Onun için ev yapan kimse bu duâyı okumalı ve kazasız, belâsız evde oturabilmesi için Allah’tan mehil ve kuvvet istemelidir. Bir ev yaparsam kurban keseceğim, diye nezr etmek söz vermek iyi bir şey değildir. Çünkü kendi kendimizi borçlandırmış oluyoruz. Mutlaka verdiğimiz sözü yerine getirmeliyiz.

Türkçe Okunuşu:

Rabbena la tüziğ gulubena ba’de iz hedeytena ve heblena  min ledünke rahmeten inneke entel vehhab.

Türkçe Anlamı:

Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra, kalplerimizi (haktan) çevirme! Bize yüce katından bir rahmet bağışla. Şüphesiz sen bağışı en bol olansın.

Fazileti:

Gerçek bilginlerin duâsı işte böyle olur. Nasıl ki bir evin temizlenmesi için önce o evin içindeki pislikleri çıkarmak şarttır. Ondan sonra içi güzel temizlenir. Hakiki bilginler de kalblerinde bulunan çeşitli ahlâki pisliklerin çıkarılmasını ve ondan sonra iyi hislerle bezemesini istemişlerdir. Tasavvuf dilinde buna (Tahliye) ve (Tehliye) denir. Yani önceden boşaltma, içerdeki bozuk fikirleri ve niyetleri çıkarma. Sonra da içi iyi hislerle ve güzel duygularla donatma ve güzelleştirme, demektir. Hepimizin görevi bu olmalı ve duâlarımız bu yönde yapılmalıdır. Her mümin bu çeşit duâyı bol bol yapmalıdır. Demek bilginlerin duâları iki esasa dayanmaktadır: Birisi kalblerinin kötüye meyl etmeyip istikamet üzere olmasıdır. İkincisi: Allahdan rahmet ve merhamet istemeleridir.

günlük dua

Türkçe Okunuşu:

Rabbenâ âtinâ fiddünyâ haseneten ve fil âhireti haseneten ve gınâ azabennâr.

Türkçe Anlamı:

Ey Rabbimiz! Bize dünyada da güzellik, âhirette de güzellik ver ve bizi cehennem azabından (ateşinden) koru.

Fazileti:

insanların en önemli duâlarından birisi de bu duâdır. Çünkü bunda hem dünya ve hem de âhiret istekleri mevcuttur. Ne yalnız dünya için ve ne de yalnız âhiret için istemeli, istenecekse her iki dünya için istemeliyiz. Bu duâyı Cenab-ı Hak bize öğretmiş ve böyle duâ edin demek istemiştir. Dünyada sağlık, âfiyet, bol rızık, âhirette cennet, cemal ve cehennem korkusundan korunmak gibi hususlar istenmelidir.

Türkçe Okunuşu:

Rabbenâğfirlena zünûbenâ ve israfenâ fî emrinâ ve sebbit egdêmenâ vensurnâ alâl gavmil kâfirîn.

Türkçe Anlamı:

Ey Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla. (Savaşta) ayaklarımızı sabit kıl (bize dayanıklılık ver) ve kâfirler güruhuna karşı bize yardım et/zafer ihsan eyle.

Fazileti:

Hak yolunda harbeden kişiler bu çeşit duâ ederler ve etmişlerdir. Bunlar hem maddî alanda bütün çeşitli silâhlara yapışmışlar, düşmana karşı göğüs germişler, ölürsek şehid, yaralanırsak gazi oluruz parolasını savunmuşlar; bununla beraber manevî desteğe muhtaç olduklarını, duâ yapma ihtiyacında bulunduklarını da anlamışlar ve yukarıdaki duâyı defalarca yapmışlardır.

Öyle ise bizler de her çeşit silâhları hazırlayacak ve düşmanın üzerine atılacağız; atılırken, içimizden ve dilimizden de yüce Allah’a sığınacağız ki, iki kanatla düşmana saldırmış olacağız. O zaman zafer inşaallah garantilidir.

Türkçe Okunuşu:

Rabbenâ âmennâ bimâ enzelte vettebe’nârrasûle fektübnâ meaşşâhidîn.

Türkçe Anlamı:

Ey Rabbimiz! İndirdiğin (Kitab’)a inandık ve Resûlü’n de peşinden gittik; artık bizi şehâdet edenlerle beraber yaz.

Fazileti:

Bu duâ Hz. İsa’nın seçkin cemaati, Havârîler tarafından yapılmıştır. Onlar imanlarında sağlam ve amellerinde dürüst oldukları için bu ismi almışlardır. İsa aleyhisselâm, yahudilerin îman etmeyeceklerini anlayınca üzülmüş ve kendisine yardımcı istemiştir. Kendisine yardım etmek üzere söz veren bu kişiler ortaya çıkmış ve yukarıdaki duâyı yaparak sözlerini te’yid etmişlerdir, insan insana her zaman muhtaçtır. Bizler birbirimize muhtaç olduğumuzu, karşılıklı yardım yapmakla yükümlü bulunduğumuzu unutmamamız gerekmektedir.

Türkçe Okunuşu:

Rabbenâ innenâ âmenna fağfirlenâ zünnûbenâ ve ginâ azabennâr.

Türkçe Anlamı:

Ey Rabbimiz! Biz gerçekten iman ettik, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru.

Fazileti:

Bu duâ, günahlarımızın bağışlanması için yapılmalıdır. Ağlayıp sızlamalı ve çâreler aramalı, gereken zamanlarda ve bilhassa seher vakitlerinde cehennemden kurtulmak için yalvarmalıdır. Yalvaran kulunu Allah sever.

günlük dua

Türkçe Okunuşu:

Rabbenâğfirlî ve livalideyye ve lil mü’minîne yevme yegumul hisâb.

Türkçe Anlamı:

Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği kıyâmet gününde beni, annemi, babamı ve tüm mü’minleri bağışla

Fazileti:

İbrahim aleyhisselâm kendisinin affını, anne ve babasının ve bütün mü’minlerin bağışlanmasını istemiş ve bizlere bu çeşit duâ etmemizi öğiitlemiştir. Kıyamet günü için birbirimize duâ etmemiz lazımdır. Çünkü yalnız kendimize duâ etmemiz geçerli değildir. Kur’an’daki duâlar hep çoğul halindedir. Tek kişi için değil, herkes için duâ etmeliyiz, işte bu duâ bize bir rehberdir.

Türkçe Okunuşu:

Rabbic alnî mugimessalâti ve min zürriyyeti rabbenâ ve tegabbel duâ’

Türkçe Anlamı:

Ey Rabbim! Beni ve neslimden (gelenleri) de namazı gereği gibi kılanlardan eyle. Ey Rabbimiz! Duamı kabul buyur.

Fazileti:

Bu duâ da yine İbrahim Peygamber tarafından yapılmıştır. Namaza devam etmemizi ve çocuklarımızın da namazdan lezzet almalarını istiyorsak, bu duayı yapmalıyız.

Türkçe Okunuşu:

Rabbenâ inneke te’lemü mâ nuhfî ve mâ nu’lin. Ve mâ yehfa alâllahi min şeyin fil ardi ve la fissemâi.

Türkçe Anlamı:

Ey Rabbimiz! Doğrusu sen, gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.

Fazileti:

Bu duâyı İbrahim aleyhisselâm yapmıştı. Her halimizi bilen Allah’a sığınmış ve yalvarmıştı. Kalbimizdeki neş’eyi ve sıkıntıyı sen bilirsin, demek istemişti. Herşeyimiz Allah’a âyandır, O’nun bilmediği hiçbir şey yoktur. İnsanlardan gizlediğimizi O’ndan gizleyemeyiz. Herşeyin yaratıcısı ve koruyucusu O’dur. Gizli ve aşikâr hepsi O’nun bilgisi dahilindedir. Dua ederken bu noktaları bilerek yalvaralım ve isteyelim.