HZ. İBRAHİM (A.S.) VE HZ İSMAİL (A.S.)IN DUASI

Hz ibrahim ve hz ismail duasi20200125 105624 min
را تقبل ما إل الت الشميع العليم
Türkçe Okunuşu: Rabbenâ tekabbel minnâ inneke entes semîul alîm (alîmu).

Türkçe Meâli: Rabbimiz! Yaptığımız işi kabul buyur. En iyi şekilde duyan ve bilen ancak sensin.

Âyet-i kerîme, o Beytin temizlenip tavaf eden, orada bulunan rükû ve secde eden kimseler için hazırlama emrini ibrâhim ve İsmâil (a.s.)’in ne şekilde yerine getirdiklerini bir tablo halinde canlandırıyor. Öyle bir tablo ki şu anda gözlerle görülüyor ve kulaklarla işitiliyormuş gibi taze ve canlı… “Hani ibrâhim, İsmâil ile beraber Beytullah’ın temellerini yükseltiyordu...” ifâde, haber  ile başlıyor.

Anlatılan bir hikâye/kıssa misâli. Biz, kıssanın geriye kalan kısmını beklerken, âyetin akışı İbrâhim ile İsmâil’i hayal ederek değil de; gözümüzle görüyormuşuz, önümüzde hazır vaziyette imişler ve telbiye sesleri kulaklarımıza kadar ulaşıyormuş gibi tasvir ediyor:

“…’Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz Sen her şeyi işitirsin, her şeyi bilirsin.”

Yapılan iş, Kâbe gibi en büyük ve en muhterem bir mescid de olsa, yapanlar peygamber bile olsa, niyetleri tümüyle Allah
rızâsı için ve katıksız ihlâs dolu olsa, yine de “ya Allah kabul etmezse?!” Sâlih insan, böyle düşünür ve dua eder, yalvarır:
“Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur!” Bu, kabul isteğidir. Zâten gâye de budur. Ve bu istek, hâlis bir ameldir. Huşû ve
huzur içinde Allah’a yönelmek ve bunun gerisinde rızâ ve kabul dileği.

Allah her şeyin gerisinde bulunan niyet ve duyguları hakkıyla bilir. Duanın içinde ne var? Orası, peygamberlik âdâbıdır. Orası nübüvvet imanıdır. Bu, şu varlık âleminde peygamberlik şuurunun, itikat değerinin ifâdesidir. Kur’an’ın peygamber vârislerine öğretmek istediği iman, şuur ve edep…

Kur’an’ın kalplerin derinliklerine, zihinlerin duygu hazinesine yerleştirmek istediği erkân.