HZ. LUT (A.S.)’IN DUASI
قال رب انصرني على القؤم النفيدين

Türkçe Okunuşu:
“Kâle rabbinsurnî alel kavmil mufsidîn(mufsidîne).”

Türkçe Meâli:
“Ya Rabbi bozguncu insanlara karşı bana yardım et.”
Hz. Lût’un onlara yönelik sözlerinden kavminin arasında
her türlü bozgunculuğun kol gezdiği anlaşılıyor. Onlar o güne
kadar hiçbir İinsanın işlemediği anormal ve iğrenç bir eylem
işliyorlardı.

Erkek-erkeğe cinsel ilişkide bulunuyorlardı. Bu ise fitratın kökten bozulduğunu, sapıttığını gösteren iğrenç ve anormal
bir eylemdir. Çünkü fıtrat kimi zaman kadınlarla normal ve temiz ili kinin sınırını aşmakla bozulabilir. Bu tür bir suç çirkin
bir eylemdir. Ama yine de fitri çerçeve içinde, onun mantığına bir
uygun eylemdir.

Fakat Lût kavminin gerçekleştirdiği öteki anormal ilişki ise, bütün canlıların fitri eğilimlerinden uzaklaşmadır. İnsanın, hem ruhsal, hem de organik yapısının bozulmasıdır. Yüce Allah, en büyük hayat çizgisi ile âhenk oluşturacak şekilde iki eş arasındaki cinsel ilişkiye bir lezzet vermiştir. Aynı şekilde bu büyük hayat çizgisinin devamını da bu birleşmenin ürünü
olan nesle bağlı kılınıyor. Yine bu ahenge uygun olarak her iki cinsi bu birleşmeden hem ruhsal, hem de bedensel olarak
lezzet alabilecekleri yeteneklerle donatmıştır.
Fakat bu anormal ilişkinin amacı yoktur. Bu tür bir ilişkinin herhangi bir amacının olmayışına bağlı olarak yüce Allah insan fitratını bundan zevk alacak özellikte yaratmamıştır.

Eğerbir insan bu tür bir ilişkiden zevk alıyorsa bunun anlamı, o İnsanın fıtrat çizgisinden nihai olarak sıyrıldığı, hayat çizgisi ile uyuşmayacak şekilde çarpık bir tabiata büründüğü, tersyüz olduğudur.

Ayrıca yolları kesip, soygunculuk yapıyorlardı. Gelip geçenleri korkutuyor, etrafa dehşet saçıyorlardı. Yakaladıkları erkeklere zorla tecavüz ediyorlardı. Bu ise, talan, soygunculuk ve yeryüzünde bozgunculuk yapmak gibi eylemlerin yanında,
kötülük bakımından ilkinden bir adım daha ilerde bir kötülüktür.

Ote yandan bu iğrenç eylemi kendi aralarında düzenledikleri toplantılarda gerçekleştiriyorlardı. Açıktan açığa, hep
beraber, birbirlerinden utanmayan toplu halde işliyorlardı. Bu ise kötülük bakımından daha ileri bir derecedir. Fitratın
büsbütün bozulmasıdır, dejenere olmasıdır. Artık düzelme si mümkün olmayacak şekilde İnsanın rezaletle, iğrençlikle
övünç duymasıdır. Burada kıssa özetle sunuluyor. Ancak öyle anlaşılıyor ki, Hz.Lût önce onlara emrediyor, güzellikle bu eylemlerine engel olmak istiyor.

[blockquote align=”none” author=”Lut Kavmi”]Onlar ise bu eylemlerinde israr ediyorlar. Bu sefer Hz. Lût onları Allah’ın azabı ile korkutuyor, işledikleri bu büyük suçun iğrençliğini yüzlerine vuruyor![/blockquote]

“Soydaşlarının tek cevabı ‘Eğer doğru söylüyorsan, Allah’ın azabını başımıza getir bakalım’ demeleri oldu.”
Bu söz, uyarıya karşı küstahlıkta bulunmanın, uyarıyı yalanlamakla birlikte tehditlere meydan okumanın, dönüşü imkânsız bir kaçışın ifadesidir. Peygamberleri de elinden geleni yapmış ve Rabb’inden son olarak yardım dilemek üzere O’na yönelmekten başka yapacak bir şeyi kalmamıştır!

“Lût dedi ki; `Rabb’im şu bozgunculara karşı bana yardım et.” Burada Lût’un duasının üzerine perde iniyor ve duaya verilen cevabın sunulduğu sahne açılıyor. Bu arada Hz. Lût’un duasının karşılığı olarak kavminin işlediği iğrenç suçun cezasını infaz etmek üzere görevlendirilen melekler yolda Hz.İbrahim‘e konuk oluyorlar. Daha önce kısır olan eşinden salih
bir evlâdının olacağını müjdeliyorlar!

Benzer İçerikler Google Reklamları Aşağıda